Gençler,
İbretlik bir olay
anlatacağım. İnterrail göçü dönemi olduğundan, başınıza benzer bir olay
gelebilir, dikkat edesiniz diye. 2011 yılının Ağustos ayında İnterrail
yapıyorduk. Turumuzun sonlarına doğru Roma’dan Floransa’ya geçmek üzere trene
bindik. O zamanlar her seferinde trene binmeden önce İnterrail biletinin
üzerine tükenmez kalemle günün tarihini yazmak gerekiyordu (tabii aynı gün
içinde birden fazla defa tren değiştiriyorsanız, sadece bir defa yazıyorsunuz).
Aksi takdirde cezası vardı. Şimdi öyle mi bilmiyorum. Bizim de başta kalemimiz
yoktu, trene bindiğimizde kondüktörden kalem rica ediyorduk ve öyle yazıyorduk
(Prag, Berlin, Paris vs. sorunsuz geçti). Gerçi Barselona’dayken kalem de aldık
ama biletin üzerine tarih yazma olayını trene bindiğimizde yapmaya devam ettik.
Neyse işte Roma’dan Floransa’ya geçiyoruz. Trende oturuyoruz. Juventus’un
ortasahasında oynayabilecek izbandutlukta genç bir kondüktör geldi.
Biletlerimizi istedi, tam bileti kalemi çıkardım, bir kaleci edasıyla atılıp
bileti elimden aldı, gözleri parlıyordu. “Tarihi, trene binmeden önce yazmanız
gerekirdi”, dedi. Arkadaşımın biletini de aldı. “50’şer Euro ceza ödeyeceksiniz”
dedi. Şok olduk tabii. “Ne olacak, yazalım şimdi” falan dedik. “Olmaz ceza ödeyeceksiniz”,
dedi. “Hemen verirseniz, toplamda 50 Euro vermeniz yeter” dedi. Veremeyiz
dedik. O zaman sonraki durakta trenden inersiniz dedi, biz de tamam dedik. Bu
arada trenden inmemiz demek, bir sonraki treni en az 3-4 saat beklememiz ve
aktarma yapacağımız diğer treni kaçırmamız anlamına geliyordu. O sırada
arkadaşın aklına bir fikir geldi. “Trenden inelim, istasyonda tarihi, hızlıca
yazıp aynı trene yine atlayalım” dedi. En azından şansımızı deneyelim diye
bekledik. Biletler kondüktörde duruyordu. Bu arada bizi 50 Euro vermeye teşvik
etmeye çalışıyordu tabii. Neyse istasyona geldiğimiz anda, biletleri adamdan
aldık, tren kapısının hemen önünde adamın da göreceği şekilde tarihi yazdık, “şimdi
binebilir miyiz” dedik. “Binemezsiniz” dedi. “Ama kurala uygun hareket ediyoruz
işte” falan deyip adamı iterek içeri geçmeye çalıştık, izin vermedi. Sonra
sırtımızda çantalarla arka vagonlara koştuk, bir kapıdan içeri atlayıp girdik.
Sonra gergin bir şekilde adamın gelmesini bekledik. Gelmedi. Yolculuğumuza
sorunsuz devam ettik. Başınıza böyle bir olay gelirse, bu taktiği uygulayabilirsiniz
ya da eğer hala aynı sistem varsa, trene binmeden önce tarihi atın ya da
silinebilir tükenmez kalem kullanın :D Alacağınız ibret bakış açınıza bağlı :D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder