14 Temmuz 2014 Pazartesi

Atatürk Arboretumu – İstanbul'un Az Bilinen Yeşil Alanları -I-


İstanbul’da harika bir arboretum var! “Arboretum” ne ola ki? dediğiniz duyar gibiyim.  Mekanın sahibi İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nin internet sitesinden alalım yanıtı:

“Arboretumlar bilimsel araştırma ve gözlem amacıyla orijini ve yaşları belli, her biri doğru ve dikkatli bir şekilde bir araya getirilmiş olan çoğunluğu ağaç ve diğer odunsu bitki taksonlarının uygun seçilmiş alanlarda yetiştirilip sergilendiği tabiat parçalarıdır. Başka bir açıdan bakıldığında arboretumlar eğitim ve bilimsel yanları ağır basan bilgi, emek ve sabırla meydana getirilmiş birer canlı bitki müzeleridir.”

İşte geçen Cumartesi günü bu “tabiat parçasını”/“canlı bitki müzesini” ziyarete gittik ve hepimiz çok sevdik. Önce Belgrad Ormanı’na gidip kahvaltı yaptık, sonra birden bastıran sağanak yağmura (Temmuz’un ortasında!) yakalanınca arabaya koştuk. Hazır yakınlarındayken Atatürk Arboretum’una gidelim dedik, biz gidene kadar yağmur dindi. Ve bu tabiat cennetine yağmurun hemen sonrasında gitmenin keyfini çıkardık.
Aslında gitmeden önce Atatürk Arboretum’un “güzel bir yer” olduğuna dair birkaç duyum almıştım sadece, başka da fikrim yoktu. Fakat içeri girdiğim andan itibaren oraya hayran kaldım. 


Öncelikle arboretum çok iyi düzenlenmiş, neredeyse her ağacın altında Latince ve Türkçe adları yazıyor. İnternetten okuduğuma göre 1500’den fazla bitki türü varmış ve ağaçları ve diğer bitkileri daha yakından tanımak için ziyaret edilebilir. Yine internette yazdığına göre 7 kıtayı temsilen 7 büyük parsele bölünmüş. Google Maps’ten bakarsanız yedi ucu olan bir yıldızı andırıyor yolları. Biz biraz acemice rasgele dolanarak gezdik ama siz gittiğinizde bu yolları sırayla yürüyebilirsiniz. Ara patikalara dalıp kaybolmayı da deneyebilirsiniz J Bir anda karşınıza çok değişik ağaç türleri çıkabiliyor. Bu arada Türkiye’nin en eski fidanlığı da buradaymış.
Bu arada arboretumun sağında ve solunda iki tane büyük göl(et) var. Peyzajları çok güzel yapılmış, Japon havuzlarını andırıyorlar ama içlerinde koi’ler yok. Al yanaklı kaplumbağalarla türünü anlayamadığım bir balık türü var. Kuğular, ördekler ve kazlar da arboteumun faunasını tamamlıyorlar. Dingin yürüyüşler yapmak, bir ağacın gölgesinde sakince kitap okumak ve bol bol temiz oksijen almak isterseniz, Belgrad Orman’larının kalbindeki bu güzel mekana mutlaka gelmelisiniz.

İpucu: Sanırım bu mekan ilkbahar aylarında inanılmaz çiçeklerle doluyor. Rhododendronları (orman gülleri) meşhurmuş. Bu arada içeri yiyecek almıyorlar. Piknik falan yapmak yasak (çok şükür). O yüzden güzel korunmuş bir mekan olarak kalmış.








Giriş ücretleri:
haftaiçi tam 4 tl, öğrenci 2 tl.
haftasonu tam 10 tl, öğrenci 5 tl.
İletişim ve ulaşım:

http://orman.istanbul.edu.tr/?p=5987